100 Yıllık Değişimle Mekke

100 Yıllık Değişimle Mekke

Kabe-i muazzama, Mekke ve Medine’nin 100 yıl önce çekilen fotoğrafları, bugünle
kıyaslandığında inanılmaz değişimi ortaya koyuyor. Fotoğrafların çoğunda yer alan Osmanlı eserlerinden günümüzde geriye hiç bir şeyin kalmaması dikkat çekerken, Cennetül mualla fotoğraflarında bugün yok olan türbeler bariz şekilde görülüyor. Kabede tavaf alanı içinde yer alan kütüphane, muvaakkithane (namaz vakitlerinin belirlendiği yer) kalelerin yerlerinde onlarca katlı plazalar yükseliyor.

Dünya dengelerinin tamamen Osmanlıların aleyhine döndüğü bir devirde tahta çıkan Sultan II. Abdülhamid, Osmanlı coğrafyasını fotoğraflardan takip etti. Günümüzdeki mobese sisteminin bir benzerinin bizzat padişah tarafından fotoğraflarla yapıldığını görülüyor. Fotoğraflar sayesinde Mısır’dan Balkanlar’a, Arabistan’dan Kafkaslar’a kadar geniş bir coğrafyayı tanıma imkanına sahip olan sultan, kendisinin gitme imkanı bulamadığı yerleri ve buralarda yapılan faaliyetleri fotoğraflardan öğrenmiş.

Mekke ve Kabe

Mekke ve Kabe

Bu resim galerisinde kutsal topraklarda en çok merak edilen Mekke şehiri ve Mekke bulunan Kabe'nin geçmişteki resimlerini paylaşıyorum. Mekke hakkında bilgileri önceki yazılarımda paylaşmıştım.
Daha detaylı bilgiler için okumanızı tavsiye ediyorum.

Kısaca bilgilendirmek gerekirse

“Bir zamanlar İbrahim, İsmail ile beraber Beytullah’ın temellerini yükseltiyor. (şöyle diyorlardı) Ey Rabbimiz! Bizden bunu kabul buyur: Şüphesiz sen işitensin, bilensin”.
(Kuran’daki açıklama) “Kabenin yapılışı hakkındaki rivayetlere göre, Hz.Adem ile Havva cennetten çıkarıldıkları vakit yeryüzünde Arafat’ta buluşurlar, beraberce batıya doğru yürürler. Kabenin bulunduğu yere gelirler. Bu esnada Hz.Adem, bu buluşmaya şükür olmak üzere Rabbine ibadet etmek ister ve cennette iken, etrafında tavaf ederek ibadet ettiği nurdan sütunun tekrar kendisine verilmesini diler. İşte o nurdan sütun orada tecelli eder ve Hz.Adem, onun etrafında tavaf ederek Allah’a ibadet eder. Bu nurdan sütun Hz.Şit zamanında kaybolur, yerine bir taş kalır. Bunun üzerine Hz.Şit, onun yerine taştan onun gibi dört köşe bir bina yapar ve o siyah taşı binanın bir köşesine yerleştirir. İşte bugün Haceri Esvet diye bilinen siyah taş odur. Sonra Nuh tufanında bina kumlar altında uzunca bir süre gizli kalır. Hz.İbrahim Allah’ın emri ile Kabe’nin bulunduğu yere gider. Oğlu İsmail, annesi ile birlikte orada iskan eder. Sonra İsmail ile beraber Kabe’nin yerini kazar. Hz.Şit tarafından yapılan binanın temellerini bulur ve o temellerin üzerine bugün mevcut olan Kabe’yi inşa eder. Ayette “Beytullah’ın temellerini yükseltiyor” cümlesi bunu ifade eder.” (Sure 2. Ayet 127)

Kâbe’de sel baskınları

Kâbe’de sel baskınları

Kuran’da "Ekin Bitmeyen Vadi" olarak tarif edilen Mekke, tarih boyunca sel baskınlarına uğramış ve bu sellerde şehrin merkezinde bulunan Kâbe de zarar görmüştür.
Mekke'de meydana gelen su baskınlarına karşı ilk olarak Cahiliye döneminde ilkel tedbirler alınmış fakat bu tedbirler yeterli olmadığı gibi, Kâbe'nin zarar görmesinide engelleyememişti.
Miladi 605 yılında Kureyşliler döneminde fırtına ve sel sonucu Kâbe büyük bir hasar görmüş ve adeta yeniden inşa edilmişti. Kâbe yeniden yaplırken Hacerül Esved'in yerleştirilmesine sıra gelince Kureyşliler güvenilir kişi olarak henüz peygamber olmayan Hz. Muhammed(sav)'ı seçmişlerdi. Hacerül Esved'in bugün durduğu yere Sevgili Peygamberimiz yerleştirmiştir.
Mekke’de budan sonra bilinen ilk sel, Hz. Ömer’in halifeliği zamanında olmuştur. 638 yılında Makam-ı İbrahim’i de yerinden söküp götüren bir sel meydana gelmiş, bunun üzerine Hz. Ömer bir daha böyle bir felâketle karşılaşılmaması için şehrin girişlerine iki adet bent yaptırmıştır. Bu bentler daha sonra meydana gelen sellere karşı uzun süre ayakta kalarak suların Mekke' ye girmesine engel olmuş ve Mescid-i Haram'ı korumuştur.
700 yılında Emevî Halifesi Abdülmelik zamanında korkunc bir sel meydana gelmiş ve bu selde hacılar sulara kapılarak sürüklenmiş, çok sayıda hacı hayatını kaybetmiştir. Önüne geleni yıkan, alıp götüren ve büyük bir zayiat veren bu sele Cühâf ve Cürâf adı verilmiştir. Bu selden sonra Halife Abdülmelik, Mekke sokaklarının başlarına sel sularına mani olacak bentler yaptırmış ve Mescid-i Harâm'ın çevresine duvarlar ördürmüştür.
1630 Yılındaki Sel Felaketinden Sonra Kabe'nin Tasviri

Osmanlı Döneminde de Mekke su baskınları ile boğuşmuştur. 1612'de Mekke'de büyük bir sel meydana gelmiş ve bu sel Kâbe'ye zarar vermiştir. Sultan Birinci Ahmed, selden zarar gören Kâbe’nin doğu ve batı duvarlarını altın ve gümüşten 16 adet kuşak yaptırarak Kâbe'nin duvarlarını sağlamlaştırmıştır.
Sultan Dördüncü Murad döneminde 1630'da Mekke'de oluşan sel Kâbe'ye çok büyük zarar vermiş ve Kâbe'nin iki duvarı yıkılmıştır. Selde yıkılan Kâbe'nin bütün taşları numaralanarak sökülmüş, kullanılamaz hâle gelen taşların yerine yeni taşlar konulmuştur. Osmanlı dönemindeki en büyük onarımını geçiren Kâbe adeta yeniden inşa edilmişti.Mimar Rıdvan Ağa'nın nezaret ettiği onarım 1636'ya kadar sürmüştür. İnşaatta kullanılan alet ve artan malzemeler başka bir işte kullanılmasın diye şehrin dışında bilinmeyen bir yere gömülmüştür.

Aşağıda eklediğim resimler 1941 ve 1974 tarihlerine aittir

Kabe'nin İçi

Kabe'nin İçi,

Tüm Müslümanların merak ettiği mekanların başında gelir ve her Müslümanın bir kere içerisinde namaz kılmayı murat ettiği yerdir Kabe...

Kabe'nin iç görsellerini paylaşmadan önce onun hakkında bir kaç bilgi paylaşma istiyorum.

Kâbe (Arapça: الكعبة المشرفة, Kâbe-i Şerif, Kâbe-i Muazzama veya Beyt-i Atik), Mekke'de bulunan yaklaşık olarak küp şeklinde bir ibadethanedir. İslâm dininin ilk ve en kutsal mekânı kabul edilir. Bu yapının etrafında Mescid-i Harâm bulunur. Kur'an'da Kâbe'nin İbrahim ve oğlu İsmail tarafından revaklarıyla inşa edilmiş olduğu belirtilir.
Dünya'daki bütün Müslümanlar, nerede olurlarsa olsunlar, namazlarını Kâbe'ye dönerek kılarlar. Kâbe'nin olduğu yöne kıble denir. İslâm'ın beş temel şartından biri olan Hac sırasında Kâbe; farz olan ziyaret tavafı ve vacib olan veda tavafı ile en az iki kere tavaf edilir. Bunların dışındaki tavaflar ise sünnettir. Tavaf, (yukarıdan bakıldığında) saat yönünün tersine bir yönde Hacerü'l-Esved köşesinden başlayarak Kâbe'nin etrafında yedi tam tur yürümektir. Tavaf sırasında dönülen her bir tura ise şavt denir. Tavaf ayrıca Umre'nin de şartları arasındadır. Hac sırasında yaklaşık 6 milyon hacı toplanarak aynı gün tavaf yaparlar.

Mekke'nin En Eski Resimleri

Mekke ya da Mekke-i Mükerreme (Arapça: مكة veya المكة المكرمة), bugünkü Suudi Arabistan'nın tarihi Hicaz'ında Mekke Bölgesi'nin yönetim merkezi olan şehiridr.
Mekke, Arap Yarımadası'nın batısında bulunan eski Hicaz bölgesinde ve Kızıldeniz'in doğusunda yer alır. İslâm dinininde önemli yeri olan kutsal bir şehirdir. Zira İslâm dininin peygamberi Hz. Muhammed SAV burada doğmuştur. İslâm'ın kutsal kitabı Kur'an-ı Kerim'in burada indirilmeye başlanmıştır. Beytullah denilen Kâbe de yine bu şehirde yer almaktadır. Kur'an'da 'şehirlerin anası' (ummu'l kur'a) sıfatıyla anılır. Günümüzde ise her yıl milyonlarca Müslüman tarafından ziyaret edilen kent Riyad ve Cidde'den sonra ülkenin 3. büyük kentidir.
Sizin için hazırladığım kutsal topraklar arşivimden ilk parçayı sunuyorum. Bilinen tarihi itibariyle en eski fotoğrafları derledim. Resimlerin orjinallerinin bozulmaması için site adını alt tarafa ilave parça ile ekledim.

Rüstem Paşa Cami


Yeşil Cami, Bursa

Yeşil Cami, Bursa



Dem...



gamına gamlanıp olma mahzun 
demine demlenip olma mağrur 
ne dem bâki, ne gam bâki, ya hû.

muhibbi

Sevgi



bey amcayı sever miydin?diyorum doksanlık nineye.
yürüdüğü yolu severdim, geçtiği eşiği, su içtiği tası, yemek yediği kaşığı, başını koyduğu yastığı severdim. ama en çok onu severdim.”

Risk nedir?


Leyla ile Mecnun











Seviyorumgiller




eklentiler.
eklemliler.
seviyorumgiller.

Ey yoldan geçenler


Cümle





Üzerinden ordular geçse bile kılı kıpırdamayan cümleleri seviyorum.
— Virginia Woolf. 

Uzaklaşmak



Ne kadar kaçmak ve uzaklaşmak arzusu ile dolu isem;O kadar da bağlanmak, kalmak, bağdaş kurup oturmak istiyorum.”

-Sait Faik Abasıyanık

New York'ta Dilenci


New York'ta Dilenci

Brooklyn Köprüsü üzerinde dilenen kör bir dilenci bir gün, bir şairin dikkatini çeker.
Dilencinin boynunda asılı bir tabela vardır.
Şair, dilenciye günlük kazancının ne kadar olduğunu sorar.
Dilencide sekiz dolar kadar olduğunu söyler.

Bunun üzerine şair,dilencinin boynuna asılı tabelayı ters çevirerek bir şeyler yazar;
‘Şimdi buraya senin kazancını arttıracak bir şeyler karaladım. Bir hafta sonra yanına geldiğimde bana sonucu söylersin’ der ve oradan ayrılır.
TUTARLI OLDUĞUNUZ SÜRECE HANGİ YÖNDE İLERLEDİĞİNİZİN HİÇ BİR ÖNEMİ YOKTUR.