Kâbe’de sel baskınları
Kuran’da "Ekin Bitmeyen Vadi" olarak tarif edilen Mekke, tarih boyunca sel baskınlarına uğramış ve bu sellerde şehrin merkezinde bulunan Kâbe de zarar görmüştür.
Mekke'de meydana gelen su baskınlarına karşı ilk olarak Cahiliye döneminde ilkel tedbirler alınmış fakat bu tedbirler yeterli olmadığı gibi, Kâbe'nin zarar görmesinide engelleyememişti.
Miladi 605 yılında Kureyşliler döneminde fırtına ve sel sonucu Kâbe büyük bir hasar görmüş ve adeta yeniden inşa edilmişti. Kâbe yeniden yaplırken Hacerül Esved'in yerleştirilmesine sıra gelince Kureyşliler güvenilir kişi olarak henüz peygamber olmayan Hz. Muhammed(sav)'ı seçmişlerdi. Hacerül Esved'in bugün durduğu yere Sevgili Peygamberimiz yerleştirmiştir.
Mekke’de budan sonra bilinen ilk sel, Hz. Ömer’in halifeliği zamanında olmuştur. 638 yılında Makam-ı İbrahim’i de yerinden söküp götüren bir sel meydana gelmiş, bunun üzerine Hz. Ömer bir daha böyle bir felâketle karşılaşılmaması için şehrin girişlerine iki adet bent yaptırmıştır. Bu bentler daha sonra meydana gelen sellere karşı uzun süre ayakta kalarak suların Mekke' ye girmesine engel olmuş ve Mescid-i Haram'ı korumuştur.
700 yılında Emevî Halifesi Abdülmelik zamanında korkunc bir sel meydana gelmiş ve bu selde hacılar sulara kapılarak sürüklenmiş, çok sayıda hacı hayatını kaybetmiştir. Önüne geleni yıkan, alıp götüren ve büyük bir zayiat veren bu sele Cühâf ve Cürâf adı verilmiştir. Bu selden sonra Halife Abdülmelik, Mekke sokaklarının başlarına sel sularına mani olacak bentler yaptırmış ve Mescid-i Harâm'ın çevresine duvarlar ördürmüştür.
1630 Yılındaki Sel Felaketinden Sonra Kabe'nin Tasviri
Osmanlı Döneminde de Mekke su baskınları ile boğuşmuştur. 1612'de Mekke'de büyük bir sel meydana gelmiş ve bu sel Kâbe'ye zarar vermiştir. Sultan Birinci Ahmed, selden zarar gören Kâbe’nin doğu ve batı duvarlarını altın ve gümüşten 16 adet kuşak yaptırarak Kâbe'nin duvarlarını sağlamlaştırmıştır.
Sultan Dördüncü Murad döneminde 1630'da Mekke'de oluşan sel Kâbe'ye çok büyük zarar vermiş ve Kâbe'nin iki duvarı yıkılmıştır. Selde yıkılan Kâbe'nin bütün taşları numaralanarak sökülmüş, kullanılamaz hâle gelen taşların yerine yeni taşlar konulmuştur. Osmanlı dönemindeki en büyük onarımını geçiren Kâbe adeta yeniden inşa edilmişti.Mimar Rıdvan Ağa'nın nezaret ettiği onarım 1636'ya kadar sürmüştür. İnşaatta kullanılan alet ve artan malzemeler başka bir işte kullanılmasın diye şehrin dışında bilinmeyen bir yere gömülmüştür.
Aşağıda eklediğim resimler 1941 ve 1974 tarihlerine aittir