Kağıttan Dünyalar |
Ne zaman içimden yazmak gelse de, harfler hecelere, heceler satırlara
dönüşmüyor. Ruhumda yanan ateşi kağıda döküp, söndüremiyorum. Yükümüm ızdırabı altında kıvranıp
duruyorum. Yaptıklarım yapamadıklarım,
hayallerim rüzgara savruluyor. Teselliyi kağıtlarda arıyorum. Benim için iz
bırakıyor. Ne yazarsam, nasıl bir tufan yaşarsam o da benim gibi izini taşıyor.
Beni hiç boş çevirdiği olmadı! Gerekirse benim için yandı ama sırrımı kimselere
açmadı. Hiç hesapta yokken bırakıp gitsem de uzaklara, döndüğümde en temiz
sayfasını açtı. Hiç hesap sormadı! Yine acılarımın yüküne ortak oldu. Vefasızlık
yapsam da saklıdır sükutum yine satırlarında.
Bilmem hangi mevsimde başlamıştı dostluğumuz. Geçmişim saklıdır senin satırlarında… Beklide
seziyorsundur; ufukta ne gözüküyor bize… Biliyorum susarsın ama bazen
tebessümün görünür satırların arasından. Hissediyorum geçmişten örnekler vermek, hatıralar sunmak
istiyorsun. Haklısın geçmiş gelecek
adına önemli hem madem sen benim sırdaşımsın seni dinlemeliyim. Ama gönlüm ne
der…
Kime yar dediysek o yar açtı yarayı, belki sevenimiz yoktur Allahtan
gayrı… Hatalarımız sebebiyle mi yoksa samimi olmamız nedeniyle mi acıları yüklenen
taraf oluyoruz. Neden biz kaybetmeyi göze alan taraf olamıyoruz. Daha fazla mı
bağlanıyoruz. Aynı yeminlere sadece biz mi muhatap oluyoruz. Sorular ,Sorular…
Selametle…
Uğur KORKMAZ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder